Enerji Ekseninde Yeni Ortaklık: Türkiye’nin ABD Menşeli LNG Hamlesi

05.10.2025

5.10.2025

Melih Kerem Başak

Ankara, 20 yıllık Mercuria anlaşmasıyla tedarik güvenliğini Atlantik hattına taşıyor.

Reuters'ın aktardığına göre, Türkiye'nin enerji arz güvenliği ve kaynak çeşitliliğini artırma yönündeki çabaları, BOTAŞ ile küresel enerji ticaret devi Mercuria arasında imzalanan yeni uzun vadeli anlaşmayla yeni bir aşamaya taşındı.

Anlaşma, 20 yıllık bir süreyi kapsıyor ve yıllık 4 milyar metreküp, toplamda yaklaşık 70 milyar metreküpdoğalgazın Türkiye'ye sevk edilmesini öngörüyor. Gazın, ABD menşeili LNG terminallerinden yola çıkarak Türkiye'ye ulaştırılması ve burada regazifikasyon tesislerinde işlenmesinin ardından, Avrupa ve Kuzey Afrika pazarlarına yönlendirilmesi planlanıyor.

Enerji Diplomasisinde Yeni Dönem

Yetkililer, anlaşmanın Türkiye'nin Rusya gibi geleneksel tedarikçilere olan bağımlılığını azaltacağını ve ABD ile enerji alanında stratejik ilişkileri güçlendireceğini belirtiyor. Uzmanlara göre bu adım, Türkiye'nin enerji diplomasisi açısından Atlantik eksenine yakınlaşma eğilimini güçlendiriyor.

Ayrıca söz konusu anlaşma, 2025–2026 yıllarında sona erecek bazı doğalgaz kontratlarının yenilenmesi veya çeşitlendirilmesi sürecinde önemli bir güvence sağlıyor. Bu sayede Türkiye'nin iç piyasasında enerji arzı daha istikrarlı hale gelirken, uzun vadede enerji ticaret merkezi olma hedefi de desteklenmiş oluyor.

Riskler ve Fırsatlar

Ancak analistler, bu uzun vadeli kontratın bazı riskleri de beraberinde getirebileceğini vurguluyor. Doğalgaz fiyatlarındaki küresel dalgalanmalar, nakliye maliyetleri ve 20 yıllık sabit tedarik anlaşmasının esneklik eksikliği, Türkiye'nin gelecekte ortaya çıkabilecek daha uygun alternatifleri değerlendirme kapasitesini sınırlayabilir.

Buna karşın, küresel enerji piyasasında LNG arzının giderek daha rekabetçi hale geldiği bir dönemde, Türkiye'nin bu anlaşmayla arz güvenliği ve dış politika istikrarını uzun vadede teminat altına aldığı değerlendiriliyor.

Avrupa ve Kuzey Afrika'ya Enerji Köprüsü

Türkiye'nin ABD menşeli gazı bölgesel terminallerde işleyerek Avrupa ve Kuzey Afrika'ya yeniden ihraç etme planı, ülkeyi "Doğu-Batı enerji koridoru"nun merkezine yerleştirebilir. Bu strateji, hem Avrupa'nın Rus gazına bağımlılığını azaltma hedefiyle örtüşüyor hem de Türkiye'nin enerji merkezine dönüşme vizyonunu somutlaştırıyor.

Küresel Denge ve Türkiye'nin Rolü

Enerji uzmanları, Ankara'nın bu hamlesinin, küresel enerji diplomasisinde denge arayışının bir parçası olduğunu ifade ediyor. Türkiye, bir yandan Batı ile enerji iş birliğini derinleştirirken; diğer yandan Azerbaycan, Katar ve Cezayir gibi alternatif tedarikçilerle ilişkilerini koruyarak çok yönlü bir strateji izliyor.

Uzun vadede bu denge, Türkiye'ye enerji geçişi sürecinde hem diplomatik hem ekonomik nüfuz kazandırabilir. Ancak fosil yakıtlara dayalı uzun vadeli kontratların, ülkenin 2053 net-sıfır hedefi açısından dikkatli yönetilmesi gerektiği de hatırlatılıyor.