Küresel Çevre Politikalarında Yeni Bir Eşik
Yenilenebilir Enerjide Rekor Artışlar ve Politika Hedefleri Arasındaki Makas
Küresel ölçekte çevre ve iklim politikaları açısından kritik bir dönemeçten geçiliyor. Bir yandan yenilenebilir enerji kurulumlarında tarihî rekorlar kırılırken, diğer yandan bu artışların hâlâ International Renewable Energy Agency (IRENA) tarafından belirlenen hedeflerin gerisinde kaldığı görülüyor. Bununla birlikte, European Environment Agency (EEA) tarafından yayımlanan son rapor, Avrupa'nın çevresel açıdan birçok temel hedefe ulaşamayacağını ortaya koyuyor. Bu gelişmeler, "yalnızca teknoloji ve finansman değil, politika tasarımı, yönetişim ve uygulama hızı"nın da belirleyici olduğunu net biçimde gösteriyor.
Temel Bulgular
2024 yılında küresel yenilenebilir enerji kapasitesi yaklaşık 582 GW artarak rekor kırdı. Ancak bu artış, kapasitenin 2030'a kadar üç katına çıkarılması hedefi için yeterli değil.
Yenilenebilir elektrik üretiminin 2030'da yüzde 43 paya ulaşması bekleniyor. Bu hedefe mevcut eğilimlerle ulaşılabilir görünse de, geçen yılki projeksiyonlara kıyasla üretim tahminleri 850 TWh azaltıldı.
Avrupa'nın çevresel durumu ciddi risk altında. Biyolojik çeşitlilik kaybı, su kaynakları üzerindeki baskı ve hızlanan iklim etkileri ön planda. EEA raporu "Avrupa'nın doğası iyi durumda değil" ifadesini kullanıyor.
Politika ilerlemesi bölgesel olarak yavaş. Pek çok ülke 2030 yenilenebilir kapasite hedeflerini güncellemedi ve küresel enerji dönüşümünde kritik eşiğin gerisinde kalıyor.
Politika ve Pazar Dinamikleri
1. Politika Hızı ile Hedefler Arasındaki Makas
Teknoloji maliyetleri düşse ve yatırımlar artsa da, politika geliştirme ve uygulama hızı aynı ölçüde ilerlemiyor. IRENA'nın son analizine göre, küresel kapasite artışının hedefe ulaşabilmesi için yıllık yaklaşık %16,6 büyüme hızına ihtiyaç var. Mevcut artış bu seviyenin belirgin şekilde altında.
2. Bölgesel Farklılıklar
Çin, yenilenebilir kapasite artışında küresel liderliğini koruyor ancak fosil yakıtlardan tam kopuş henüz gerçekleşmiş değil.
Avrupa'da çevre politikaları, sanayi rekabeti ve ekonomik esneklik talepleri nedeniyle baskı altında. Bazı hedeflerin ertelenmesi tartışılıyor.
Riskler
Küresel hedeflerin tutturulamaması, iklim değişikliğinin hızlanan etkileri nedeniyle yüksek risk taşıyor.
Yatırım ve kapasite artışı devam etse bile, şebeke altyapısı, depolama sistemleri ve izin/ruhsat süreçleri gibi uygulama aşamalarındaki gecikmeler dönüşümün hızını düşürüyor.
Fırsatlar
Yenilenebilir enerji maliyetleri sürekli düşüyor; bu durum temiz enerji dönüşümünü uzun vadede ekonomik olarak daha cazip hâle getiriyor.
Hedeflerin gerisinde kalınmasına rağmen potansiyel yüksek: politikaların hızlandırılması durumunda hızlı bir sıçrama mümkün.
Türkiye'ye Yansımalar
Küresel eğilim Türkiye için hem güçlü bir fırsat hem de önemli bir uyarı niteliğinde:
Pozitif: Dünyada hızlanan yenilenebilir enerji dönüşümü Türkiye'ye teknoloji, sermaye ve bölgesel işbirliği açısından yeni kapılar açıyor.
Negatif: Türkiye'de de uygulama hızı, şebeke altyapısı, izin süreçleri ve depolama yatırımlarında gecikmeler bulunuyor. Küreselde yaşanan "hedef var, uygulama geride" sorunu Türkiye'de de geçerli.
Stratejik Gereklilik: Yalnızca hedef koymak değil, uygulama kapasitesini güçlendirmek, şebeke–depolama yatırımlarını hızlandırmak ve izin süreçlerini modernize etmek kritik önem taşıyor.
Avrupa'nın yaklaşımı Türkiye için de yol gösterici: Sanayi, rekabetçilik ve istihdam dinamiklerini iklim politikalarının içine entegre etmek gerekiyor.
Öneriler
Yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve şebeke/depolama altyapılarına yönelik politika uygulamaları hızlandırılmalı.
İzin süreçleri, şebeke entegrasyonu ve yerli üretim kapasitesi, ulusal hedeflerle senkronize edilmeli.
Uluslararası ve bölgesel işbirlikleri güçlendirilerek bilgi, teknoloji ve finansman aktarımı artırılmalı.
Politika çerçevesi yalnızca kapasite artışına değil, uygulama ve yerel koşullara uyum boyutlarına odaklanmalı.
Sonuç
Dünya temiz enerji dönüşümünde ilerliyor ve kapasite artışları güçlü bir ivme gösteriyor. Ancak bu yalnızca başlangıç. Hedeflere ulaşılabilmesi için uygulama hızı, politika istikrarı, altyapı ve finansman entegrasyonu merkezi bir rol oynuyor. Türkiye dahil tüm ülkeler açısından mesaj net:
"Artık sadece hedef koyma dönemi değil; hedefi sahada gerçekleştirme kapasitesini ortaya koyma zamanı."